Wednesday, February 20, 2013

Uttu: Goddess of City Dwellers II: Interview
























As I know you were an architect; so how you decided to design clothes?

It didn't happen immediately! I've always been into creating something, so that's why 
I studies architecture but then I felt like more I should do something more free, and 
I must have my own brand. Therefore, I started to study fashion design and 
created this brand step by step.

(Uttu markası oluşum sürecinden biraz bahsedebilir misin? Mimarlık yaparken nasıl 
oldu da, ben böyle şeyler tasarlamalıyım dedin?
Aslında birden olmadı. İlk okuldan beri bir şeyler üretmeye ilgim vardı;çocukluğumda da 
hamur oynayıp, hayal edip bir şeyleri birleştirmeyi onlardan yeni bir şeyler yaratmayı 
çok severdim. Zaten bu yüzden de; mimarlık okudum çünkü işin içinde tasarım olan bir şey 
ancak ilgimi çekiyordu. Fakat bir noktadan sonra mimarlık da tatmin etmemeye başladı;
kendi markamı oluşturmak, daha özgür olmak ve moda ile iç içe olmak istedim.
2009 sonu gibi LaSalle Akademi'de 1.5 yıllık bir moda eğitimi aldım ve sonrasında Uttu
yavaş yavaş şekillenmeye başladı.)

Are you sewing these clothes or just doing design?
I do know how to sew, but I prefer to design these clothes by myself then 
to work in a collaboration with some ateliers for sewing in Istanbul.

(Uttu'de gördüğümüz giysileri ne şekilde üretiyorsun, yardım alıyor musun?
Giysilerin tasarımlarını ben yapıyorum. Dikiş konusunda birlikte çalıştığım bir atölye var.
Mart ayından beri Nişantaşı'nda bir atölye ile beraber; fason üretim yaptığımı söyleyebilirim.
Ayrıca prototip yaratma sürecinden de birlikte geçiyoruz bu atölyede. Onun dışında kumaş 
çok geniş bir alan olduğu için, elimden geldiğince kumaşçıları gezmeye, daha çok öğrenmeye
ve yeni kumaşlar seçmeye gayret ediyorum.)
























When I look over this collection there are many pocket and collar details. 
Is there anything else you definitely prefer to design on clothes?
I especially like back of clothes; this kind of details is so beautiful. 
Also I like the collar part of a cloth, because it enriches the details. 
Of course, I never give up designing pockets, not only they look good but also they are so functional.

(Giysilere baktığımızda cepler, yakalar ve sadelik öne çıkan detaylar, 
bunların dışında vazgeçemediğin ne gibi detaylar var?
Sırtta da detaylar çok hoşuma gidiyor; sırt bölgesi ve yaka bölümü oynamayı 
en çok sevdiğim alanlar. Özellikle yakalar kıyafeti çok zenginleştiriyor.
Bir de tabi ceplerden vazgeçemiyorum; bu tercihin güzel gözükmesinin yanında, 
fonksiyonel olmasıyla da çok alakası var.)

I wonder when you created Uttu collection, which eras affected you?
I can say I like 50's so much! I also like the way of showing women more feminine and 
natural. I always prefer simple and naive designs.

 (Uttu koleksiyonunu oluştururken hangi dönemler ve ne gibi detaylar seni besledi?
50'leri çok seviyorum diyebilirim. Kadını şekillendiren feminen öğeleri ve 
abartıdan uzak duran naifliği benim için çok önemli. Aynı şekilde tasarım aşamasında da; 
naiflik hissiyatı çok önemli; zaten baktığımda beğendiğim şeylerin bir çoğu naiftir. Bağırmayan, 
sade çizgileri seviyorum ve tasarımlarımda da tercih ediyorum.)
























We love City Dwellers collection but how about the new one?
I hope I'll come up with new collection this summer!

(Kent Sakinleri koleksiyonunu çok sevdik, peki yeni koleksiyon ne zaman çıkıyor?
Bu yaz geliyor yeni koleksiyon, kafamda biraz şekillenmeye başladı bazı detaylar.)

In Uttu's web-site, I really like the photographs taken in Istanbul streets, 
how did you decide the concept?
First, I wanted to have natural, spontaneous, and warm pictures; like how everyone live their lives
in this city. I met the photographer; Duygu Aytac by chance and we decided to pick some 
ordinary places we hang out in daily, to use for the collection pictures.

(Uttu web sitesindeki koleksiyon fotoğrafları bana çok samimi geldi, kim gerçekleştirdi 
çekimleri? Çekimde kullanılacak mekanlar nasıl kararlaştırıldı?
Fotoğrafları Duygu Aytaç çekti. Öncelikle fotoğraflarda İstanbul olması gerekiyordu. 
Kent Sakinleri konseptine uyacak şekilde, günlük, hayatın içinden kareler olmalıydı. 
Karelerin, yaşamadığın bir hayattan değil, daha günlük hayattan olmasını istedim. 
Ayrıca Duygu'nun fotoğraflarını beğeniyordum zaten, sıradan bir günden, 
İstanbul'un içinden çıkan kareleri yakaladı. Mekanları da birlikte kararlaştırdık, farkındaysan 
hepsi senin benim uğradığımız, zaman geçirdiğimiz yerler. Fazla abartılı, bağıran ve 
yaşamadığın bir hayattan olan moda fotoğrafları pek bana göre değil.)
























What do you plan or dream for Uttu?
I want to add larger sizes on the next collections. I desire to create special collections shaped by 
my stories; like making up a story about a  national holiday, then designing a special collection 
for it. Also I have a dream of publishing a book includes my designs and fabric info. As the last one,
I will probably create for men too!

(İlerisi için Uttu ile ilgili hayallerin neler?
İlk olarak bedeni ve yaşı biraz daha büyütmek istiyorum. Onun dışında özel koleksiyonlar 
yapmak istiyorum, örneğin; kendi uydurduğum bir bayram için tasarladığım parçalar mesela...
Bununla birlikte ara koleksiyonlar yapıp, koleksiyonumu genişletmek istiyorum. Bir de erkekler 
için de tasarlamak var hayallerimin arasında. Son olarak; uzun vadede tasarım bienali için, 
içersinde kumaşların, tasarımların olduğu bir kitap çıkarmak istiyorum.)

Which designers, brands and fashion blogs do you follow?
Actually, there are many; but I can say which come to my mind first; Jil Sander, 
Stella McCartney, Erdem Moralıoğlu, Samantha Pleet, Carven, Family Affairs, Dear Creatures 
ve Rachel Antonoff.

(Sevdiğin modacılar kimler? Ayrıca moda bloglarıyla aran nasıl?
Son günlerde fazla etki altında kalmamak için olabildiğince az bakmaya çalışsam da; çok fazla 
moda blogu, marka ve tasarımcı takip ediyorum. En sevdiklerimden aklıma ilk gelenler; 
Jil Sander, Stella McCartney, Erdem Moralıoğlu, Samantha Pleet, Carven, Family Affairs, 
Dear Creatures ve Rachel Antonoff.)



Which places do you get inspiration from in Istanbul?
Nowadays, it's getting more crowded and busy, so I prefer not to go out so much. But some parts 
of it make me inspired; such as Karakoy, and the islands. If I need to compare Istanbul with 
something else; I must say this would be a woman; who is neurotic and emotional. 
It resembles a woman in every aspect:)

(İstanbul'un sana ilham veren yerleri nereleri?
Açıkçası İstanbul'dan çok fazla haz alamıyorum. Çocukluğu Ege'de geçmiş biri olarak; 
kalabalık, trafik ve yoğunluk beni yoruyor. Ama tabi bazı yönleriyle ister istemez besliyor seni 
bu şehir. İstanbul'u karakterleştirirsem biraz nevrotik bir kadın derim kesinlikle O'na. 
En sevdiğim yer ise Karaköy; çünkü en fazla huzur bulduğum yer burası. 
Henüz otellerle dolup taşmadan ve daha da kalabalıklaşmadan bu hallerinin tadını 
çıkarmak lazım. Fransız Geçidine ise ilk gördüğüm andan beri hayranım. 
Onun dışında adaları çok sevdiğimi söyleyebilirim.)
























Thanks for Gokce for this interview! If you want to check her collection; don't waste time here, 
and go there: http://uttu.com.tr/tr/

Bu keyifli sohbet için Gökçe Çıbık'a çok teşekkür ediyorum ve sizi Uttu'nun 
tasarımlarını görebileceğiniz web-sitesiyle baş başa bırakıyorum: http://uttu.com.tr/tr/







No comments:

Post a Comment

Thanks for sharing your thoughts with me!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...